Tuzla Mutlu Sonlu Masöz

Yutkunarak mekanik odası ile Thorne’un hücresi içinde açtığı tünelden içeri baktı. Carswell Thorne hâlâ dirseklerini dizlerine dayamış, parmaklarını  birbirine dolamış bir hâlde yatağında oturuyordu. Cinder elinin terini beyaz Tuzla Mutlu Sonlu Masöz tulumuna sildi. Carswell Thorne önemli deÄŸildi. Önemli olan, Kraliçe Levana, Ä°mparator Kai ve Prenses Selene’nin dâhil olduÄŸu olaylardı. Levana’nın on üç yıl önce öldürmeye teÅŸebbüs ettiÄŸi masum bir çocuk olan Prenses Selene son anda kurtarılmış ve gizlice Dünya’ya getirilmiÅŸti.

O günden sonrasında, tüm insanlığın en çok aranan ismi olmuştu. Ve söz konusu Prenses Selene, Cinder’ın ta kendisiydi. Cinder gerçeği öğreneli daha yirmi dört saat bile olmamıştı. Bir tek haftalardır tanıdığı kabul edilen Dr. Erland, ancak Kraliçe Levana geleneksel balo esnasında Cinder’ın gerçekte kim olduğunu anlayıp yasa dışı bir Aycı göçmeni olduğundan hapse atılmazsa Dünya ya savaş açma tehdidi savurduktan sonrasında, ona kanında birtakım DNA testleri uygulayarak bu gerçeği önceden doğruladığını bildirme lütfunda bulunmuştu.

Tuzla Mutlu Sonlu Masöz

Daha sonra Dr. Erland gizlice Cinder’ın hücresine girmiş ve ona hâlâ alışmaya çalıştığı binbir türlü alete ve işleve haiz, son teknoloji ürünü yeni bir ayak vermiş (Cinder eski ayağını saray basamaklarında koşarken düşürmüştü) ve yaşamının şokunu yaşatmıştı. Dr. Erland ona hücresinden kaçmasını ve kendisiyle Afrika’da buluşmasını söylemişti. Sanki bu, bir Koruma Robotu 3.9’a yeni bir işlemci takmak kadar rahat bir işmiş benzer biçimde. Aynı anda hem basit hem de gerçekleştirilmesi imkânsız şeklinde görünen bu direktif, en azından Cinder’a yeni öğrendiği gerçek kimliğinden başka bir şeylere odaklanabilme şansı elde etmiştı.

Böylesi çok iyiydi, çünkü aklı bu konuya gittiği zamanlarda Cinder bir nöbet krizine giriyor ve bedenini denetim etmekten aciz kalıyordu. Ve şimdi, böyle bir nöbet yaşamak için hiç de iyi bir zaman değildi. Dışarı çıktığında ne yapacağından kesin olmasa bile, o anda iyi bilmiş olduğu tek bir şey vardı: Kaçmamak demek, Kraliçe Levana onu almaya geldiğinde kesin bir ölüm anlamına geliyordu. Gözleri yine hücre arkadaşına döndü. Nereye gitmek istediğine karar verdiğinde elinin altında bir uzay gemisinin bulunması, fazlaca işe yarayabilirdi.